Annemin yarası


0
13 shares

“Bazen birini affetmek için önce cezalandırman gerekir…”

Savaşta hiç kimsenin kazanamadığını, kazanamayacağını çok güzel anlatan bir film ?

Hikaye her ne kadar yetimhanede büyüyen ve 18 yaşına gelince annesini, babasını ve geçmişini öğrenmeye çalışan bir çocuk etrafında dönse de, savaştan herkesin nasıl etkilenebileceğini de çok güzel bir şekilde işlemiş.

Her savaş parçalanmış bedenler, ruhlar ve hayatlar bırakır peşinde ?

Savaşın sebep olduğu bazı yıkımların tamir edilme ihtimali vardır belki de, ama açtığı bazı yaraların iyileşmesi imkansızdır ?

Bunu Nerma karakterini canlandıran Belçin Bilgin sayesinde anlıyoruz.

Bu arada ben küçük bir itirafta bulunmak istiyorum ?

Bugüne kadar Belçim Bilgin’in oyunculuğunu biraz yapmacık buluyordum ?

Ama bu filmdeki performansını şapka çıkarttım ?

Her sözü, her mimiği ile yüreğimi avuçlarının içine aldı…

Küçük küçük mutluluklarını, hüznünü, ama en önemlisi de o kocaman acısını sonuna kadar hissettirdi.

Öyle ki, son sahnede o değil de sanki ben, ” Salih, bana ne oldu? Kimim ben? Sen benim oğlum musun?” diye bağırıyordum.

Tecavüze uğrayan ve çocuklarını bırakmak zorunda kalan anneler mi savaşta en çok acı çeker sorusunun yanıtını verircesine bağırmak ?

Annesinin kim olduğunu ve başına gelenleri öğrenen Salih’e gelince…

Nefretle sevgi arasındaki çizginin gerçekten de çok, ama çok ince olduğunu bize gösteren bu genç adamıı anlamamak imkansız ?

Babasını ararken, aramaktan vazgeçmesi; onu öldürmek isterken, ölecek diye paniklemesi; ondan kaçarken, geri geri dönmek istemesi…

Bu anlamda beni en çok etkileyen yangın sahnesi ve filmin sonunda silah sesini duyan Salih’in hissettikleri ve hissettirdikleri oldu ?

Diğer karakterlere gelince…

Hepsi birbirinden etkileyici.

Ben her filmi bir karakterin gözünden bakar, hisseder ve yaşarım. Ve bu genelde bir kadın, yada bir çocuk olur.

Ama bu filmde nedense kendimi Boris karakterin içinde buldum ?

Belki de en çok onu anlamak ve çözmek istediğim içindir…

Onun pişmanlıklarını, unutmuş gibi yaptıklarını, aslında canını ne kadar acıttıklarını hissetmek istedim belki de ?

“Ölmeden, öldüremezsin. Tüfek soru sormaz, teper. Ben mi başlattım savaşı. Biz onları öldürmeseydik, onlar bizi öldürecekti…”cümlelerin arkasında yatan gerçekleri ve o gerçeklerin onu nasıl etkilediğini anladım.

Ben galiba bu filmde en çok Ozan Güven’ in oyunculuğundan etkilendim ?

O bana Boris’i anlamamı ve affetmemi sağladı.

Kısacası muhteşem bir film ?

İnsanı ağlatmıyor, ama sarsıp, sağlam düşündürüyor.

Meryem Uzerli’nin oyunculuğuna bayıldım. Sıcacık bir karakter Mari ?

Yazımı da onun sözleriyle tamamaklamak istiyorum: ” Çocukken bir bisikletin olsa, herşey çözülecek gibi gelir. Sonra bir bisikletin olur, ama yol biter…”

Mutlaka, ama mutlaka seyredin ??

 

 

 

 

 


Like it? Share with your friends!

0
13 shares
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir